9 Nisan 2008 Çarşamba

ÇAYHANE

Geçenlerde gazetelerin birindeki bir yazı dikkatimi
çekti.Bu yazıyı okumadan önce de aklımdan bu
türlü düşünceler geçmiyor değildi aslında...
Arkadaşlarınız ile beraber dolaşmak için Alsancak'a
gittiğinizde ne yaparsınız? Dolaşmaktan canınız
sıkılıp, ayaklarınıza kara sular indikten sonra,
oturur bir şeyler içersiniz ama alkol değil ise
içmek istediğiniz ; Starbucks'a yada Gloria
Jeans'a gider, kahve içersiniz. İstisnaları bir
yana bırakırsak, çoğu insan kahve içerek
yorgunluklarından kurtulmak ister. Aslında
rakamlara baktığımızda Türkiye genelinde ;
çay tüketimi ve üretimi, kahve üretimi ve
tüketiminden daha fazla olduğunu kolaylıkla
görebiliriz.Bu kadar çay üretiminin ve
tüketiminin fazla olduğu bir ülkede neden
çay kültürünü geliştiremiyoruz? Biraz öncede
yukarda dediğim gibi ; geçenlerde okuduğum
yazı benim bu konu hakkında yanlış olmadığımı
gösterir cinstendi. Yazıda ; Çaykur , kafe zincirine
'çayhane'yle direnecek diyordu. Başta Starbucks
olmak üzere Türkiye'de birbiri ardına giren kafe
zincirleriyle yeni açmayı planladığı çayevleri'yle
mücadele edecekmiş. Buna ek olarak da ; çayı
sevdirmek için üniversitelerde konferanslar
düzenleyecekmiş. Çaykur'un gelişen kafe
zincirlerinin, çay sektörüne karşı tehditini görmüş
olduğunu kolaylıkla anlayabiliyoruz. Aslında
iyi bir pazarlama stratejisiyle, kafe zincirlerinin
insanlar üzerindeki çekiciliğini kendilerine olumlu
yönde değiştirme şansları bulunuyor.

1 yorum:

Melike Demirbağ Kaplan dedi ki...

Ben de ne zaman çay işine girecekler diye merak ediyordum. Ama Çaykur becerebilir mi bu işi hiç bilmiyorum.